Köstence Yunus Emre Enstitüsü (YEE) ve Babeş -Bolyei Üniversitesi Türkoloji Enstitüsü iş birliğinde, “Dağı Delen Irmak – Kemal H. Karpat “konulu konferans düzenlendi.

Konferans, Türkiye Cumhuriyeti (T.C.) Köstence Başkonsolosu Uygar Mustafa Sertel ve Konsolosluk mensupları, Devlet Müsteşarı Amed Aledin, Ovidius Üniversitesi öğretim üyeleri, Köstence’nin seçkin akademisyenleri ve yazarlarının katılımı ile 11 Mayıs 2018 tarihinde gerçekleşti.

Prof. Dr. Tasin Gemil, Prof. Dr. Margareta Aslan ve Dr. Melek Fetislam’ın konuşmacı olarak katıldığı konferans Köstence Ulusal Tarih ve Arkeoloji Müzesi’nde yapıldı.

Ünlü Türk tarihçisinin doksan beşinci doğum yılında düzenlenen konferans öncesi Köstence YEE Müdürü Ramazan Yılmaz, Prof. Dr. Kemal H. Karpat’ın mesajını okuyarak başladığı açış konuşmasında, Karpat gibi yaşayan değerlerin farklı yönleriyle anlatılmasının önemine dikkat çekerek ileride yapılacak faaliyetlere örnek olması ve daha genişletilmiş projelerle devam ettirilmesi temennilerinde bulundu.

Konferansın ilk konuşmacısı olan Dr. Melek Fetislam “Kemal H. Karpat’ın Hayatı ” isimli çalışmasını sundu. Fetislam konuşmasında “ Çocukluk ve gençlik yıllarını Dobruca bölgesinin Babadağ Armutlu köyünde geçirmiş ve daha sonra Türkiye’de tahsil hayatına başlamıştır. Hukuk ve Tarih alanında almış olduğu eğitimle Türk tarihine katkı sağlayacak önemli çalışmalar yapmıştır. Böylece araştırmacıların Türk tarihine ilgi duymasını sağlamıştır.” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Tahsin Cemil’in sunumu ile devam eden konferansta, Karpat’ın değerleri, eserleri ve yaptığı çalışmalar paylaşıldı. Kemal Karpat’ın, Türkiye’nin, Romanya’nın ve insanlığın küresel değerlerini korumuş ve korumaya devam edecek bir isim olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Cemil, şunları söyledi: “1956’da Newyork Üniversitesinde ‘Türkiye’de Çok Partili Sistemden Tek Partili Sisteme Geçiş’ konulu doktora tezini savundu. 1959’da ise bu tez Türkçeye çevrilip yayınlandı. Ayrıca Kemal Karpat gittiği yeri hiçbir zaman unutmadı. Onun kitabı olan ‘ Dağı Delen Irmak’ adlı eseri kendisidir aslında. Babadağ’ın dağlarında doğmuş Türkiye’de büyümüş ve gelişmiş en sonunda batı dağının bilgelik dağını delmiş ırmaktır kendisi. Bu isim Altaylardan Volga Nehri’ne kadar tanınmış bir isimdir. Çünkü bu bölgede yaşayan toplumlar için küçük veya büyük katkılar sağlamıştır. Onun için diyebiliriz ki Kemal Karpat büyük bir tarihçidir. Kendi kitapları raflarda değil insanların elinde, siyasetçilerin önünde, hükümetlerin masasında bulunmaktadır ve bunlara gerçeği göstermektedir. Bu yüzdendir ki onun gibi değerleri konuşmalıyız ve hatırlatmalıyız.”

Katılımcılara Bolyai Üniversitesi’nde Kemal Karpat için düzenlenen fahri doktora töreninden bahseden Prof. Dr. Margareta Aslan Babeş ise “Türkiye ve Romanya için bir değer olan Kemal Karpat’ın çalışmalarındaki şahsi mecrası ve Türk Siyasi tarihine ait fikirleri iyice irdelenip anlaşılmalıdır.” şeklinde konuştu.

Programın sonunda Amerika’da bulunan Prof. Dr. Kemal Karpat ile canlı bağlantı gerçekleştirildi. Karpat katılımcılara hitabında, öğrenim hayatı ve anılarını paylaşırken 1935’te Mecidiye seminerinde öğretim hayatına başladığını ve ardından gittiği Türkiye’den 1958 yılında profesör unvanını alarak ülkesine döndüğünü aktardı. Sonrasında Türkiye ve Romanya tarihine değinen Prof. Dr. Karpat, son kitabı “Sarı Saltuk Diyarı Babadağ”ı da değerlendirdi. Karpat, Osmanlı tarihinde istisna olan Babadağ’ı anlatma ve tanıtmayı kendisi için bir vazife edindiğini aktararak sözlerine son verdi.

Katılımcıların büyük ilgi gösterdiği konferans, hatıra fotoğrafı çekimi ile son buldu.